OSGB İş Güvenliği Sorular ve Cevaplar
İş Güvenliği Sertifikası
Neredesye son 2 yılın gizli gündemi’nin İş Güvenliği Kursu ve OSGB ler olduğunu söylesek yanlış olmaz. Ülkemiz’de maalesef bu tür konular genelde gizli kalır veya ulusal felaketlerden sonra gündeme gelirler ve zamanla tekrar unutulup giderler. SOMA’ da meydana gelen ve büyük tartışmalara neden olan İş Güvenliği ihmalleri zincirlerinin medyayı ve kamuoyunu meşgul ettiği gibi. Bu yazımızda sürekli ülkenin gizli gündemi olan İş Güvenliği ve alt segmenlerini ele alacağız ve konu ile ilgili en çok sorulan sorulara cevap arayacağız.
Kasap, Manav, Berber v.s artık doktor mu çalıştıracak?
2014 yılında kapsamlı ve aşamalı olarak uygulanmaya başlayan İş Güvenliği kanununuyla birlikte rtık işyerlerine İş Güvenliği standartlarını karışamaları adına bazı sorumluluklar getirildi. Getirilen bu sorumlulukların karşılanmaması durumunda ciddi para cezaları var. Bu yüzden konu kesinlikle basite alınacak veya ihmal edilecek durumda değil.
Yeni iş güvenliği yasasının getirdiği en önemli sorumluluklardan birisi ve en önemlisi de yasanın, işyerinde çalışan sigortalı personele işyeri hekimliği’nin getirilmiş olmasıdır.
Yasa sadece bununla sınırlı değil, bunun yanında her işyeri risk değerlendirmesi yapmak zorundaayrıca buna paralel olarak işyerinde acil durum kaçış planı hazırlamak, işyeri hekimliği ve sağlığı memurluğu ve işgüvenkiği uzmanlığı sorumluluklarını yerine getirmek zorundalar.
Bu açıklamalar çerçevesinde Kasap, Manav, Berber v.s artık doktor mu çalıştıracak?Sorusuna cevabımız Evet olacak. 2014 yılı başı itibariyle yani 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren kanun geçerli. Yani diğer bir ifade ile aöıklayack olursak, eğer bu hizmetleri karşılamadıysanız ve şuanda işyerinize bir müfettiş gerlirse ciddi sorunlar ve cazalarla karşı karşı kalmanız mümkün.
Kasap, Berber v.s işyerileride risk oluşturan meslek sınıfında olduğu için kanun kapsamına giriyor. Gakat bu tür işyerlerinde illa iş güvenliği hekimi veya işyeri hekimi tam zamanlı mı çalışacak? Tabii ki hayır işte bu yazıda detaylı olarak bu konuyu açıklayacağız ve yanlış anlaşılmaları gidermeye çalışacağız. Bu sorunuçözmenin başka bir yolu var.
Çalışan sayısı ve iş hacmine bakmaksızın bazı işyerleri ekonomik olarak bunun altından kalkamayabilirler fakat diğer taraftanda yasanın gereksinmlerini karşılamak ve ticaretlerini devam ettirmek zorundalar. İş yerlerinin ticari faaliyetlerinin zarar görmemesi için OSGBfirmalaraıyla anlaşarak söz konusu hizmetlerden faydalanma imkanı var.
Şimdi deyatlı olarak neler yapılması gerektiği hakkında bilgi verirken yeniİş Güvenliği Kanun’un daha iyi anlaşılmasını sağlayalım.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası Artık Yürülüğe Girdi.
2014 yılının ilk gününden itibaren Türkiye’de bulunan işyeri ve firmaların genelinde 6331 sayılı yeni ( güncellenmiş) İş Sağlığı ve Güvenliği kanununu belirlediği yükümlükler uygulanmaya başlamış durumda. Bu yazının en alt kısmında paylaşacağımız kanunun 6. Ve 7. Medelerinde göreceğimiz gibi 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için kanunun hükümlülükleri 01.01.2014 tarihinden itibaren yürülüğe girmiş durumda olduğunu görüyoruz.
Yine aynı kanunun yükümlülüklerinin kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için ise 01.07.2016 tarihinden itibaren yürürlüğğe girdiğini görüyoruz.
Yani, diğer bir ifade ile açıklamaya çalışırisek 2016 yılından itibaren istisnasız bütün işyerlerine müfettişler yükümlülğklerin yerine getirilip getirilmediğine dair bütün işyerlerine gelebilecekler.
Güncellenen İş güvenliği kanunun gereksinimlerini karşılamayıp, yükümlülüklerini yerine getirmeyen işyerlerine ağır para cezaları gelecek. Bu noktada işyerlerinin öncelikli yükümlülüklerini yerine getirmeleri takip edilmesi en doğru yol olur. Buna göre öncelikli olarakRisk değerlendirilmesi yapmak en uygunu.
Artık Risk Değerlendirmesi Yaptırma Zorunluğumu Var.
Yeni İş Güvenliği ve sağlığı uygulamalarında ilk ve öncelikli olarak işyerinde risk değerlendirmesi yapılması gerekiyor. Risk analizi iş güvenliği ve sağlığının ilk aşaması olmakla birlikte ayrıca en önemli aşaması oluyor.
Risk değerlendirmesini kısaca açıklayacak olursak, bir işyerinde olası kazalara karşı önceden alınabilecek tedbirleri içeriyor.
Risk değerlendirmesi; bir işyerinde içeriden veya dışarıdan gelebilecek her hangi bir tehlikenin önceden tahmin edilerek belirlenmesi ve bu söz konusu olası tehlikelerin meydana getirebileceği riski veya riske yol açacak nedenleri derecelendirerek bunları kontrol edebilecek tedbilerin karşıkaştırılmasına yapılan işlemlerin tamamına risk analizi denir.
İstisnasız bütün işyerlerinin risk analizi yapmaları veya bir OSGB firması ile anlaşarak bu sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Risk analizini yaptırması gerekenler Apartman, berber, kasap, manav, fırın, büfe vçs bütün işyerleridir. Çalışan personel sayısına bakmaksızın istisnasız herker risk analizi yatırmak zorunda. İşyerinde 1 kişi bile çalışıyor olsa.
Bu çerçevede, mevcut durumu göz önünde bulundurarak, olandan daha etkili, hızlı ve acil kaçış planı, yangın ve ilk yardım tedbirlerine yönelik tedbirler alınması gerekmektedir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi İş Güvenliği ve sağlığı yasasının güncellenmiş hali hiç kimseye bir muafiyet tanımaksızın her işyerini kapsamaktadır ve yükümlülükleri yerine getirmeyen işyerlerine ağır idari para cezası uygunmaktadır. Bu yüzden Risk analizni kesinlikle ihmal etmeyiniz.
Risk Değerlendirmesi Önemli mi? Neden?
Risk değerlendirmesinin işyerinde çalışan personelin iş sağlığı ve güvenliğini sağlama noktasında çok öenmli kritik bir öneme sahiptir. Çünkü, Risk değerlendirmesi önceden işyerinde meydana gelebilecek kaza ve hastalıkların tasbit edilmesi ve bunların derecelendirilerek iş güvenliği ve sağlığını tehtid derecesini düşürme veya tamamen ortadan kaldırılmasını sağlıyor.
Daha toplum olarak Türkiye ve dünyada toplmları derinden etkileyen veya bireysel iş kazalarının medydana gelmeemsi veya gelse bile riskin azaltılmasını hedefleyen risk analizi bu yüzden iş sağlığı ve güvenliği için hayati önem taşımaktadır. Ama risk analizi yalnızca gözleme ve veri toplama ilesınırlı olduğunu söylemek yanlış olur. Risk değerlendiremesi, yapıan gözlem ve değerlendirmelerin, toplanan verilerin , şalışan personelin aktif katılımıyla birlikte alınması planlanan tedbirlerin yol haritasının çizilmesi ve pratiğe dökülmesi gibi işlemlerin ve sürecin toplamıdır. Ris kanalizi zor ve dikkatli yapılması gereken bir süreçtir.
Risk değerlendirme süreci, veri toplama, meydana gelebilecek tehlike ve risklerin ve personelin sürece katılmasıyla birlikte sonuçların derinlemesine analiz edilmesi ve alınan her sonuca göre yeni bir risk analizinin hazırlanmasıdır.
Yani Risk analizi sadece kağıt üzerinde ve toplantılarda veya birifinglerde personeli bilgilendirme süreci değildir.
Risk değerlendirmesi sadece gözlem ve analize dayanan pasif bir süreç değildir tam tersi bütün işyeri personelinin katıldığı aktif ve dinamik bir analiz ve uygulama sürecidir.
Risk Analizinde Dikkat Edilmesi Gereken şeyler Nelerdir?
Riska analizinin kendisi kadar en az süreci kadar önemlidir. İşyerinde İş güvenliği ve sağlığını meksimum seviyeye çıkarmak adına dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var, şimdi o hususları ele alalım.
a) Birincil olarak işyerinin tertip ve düzeninin iş güvenliği ve sağlığına uygun olup olmadığının kontrolü.
b) İşyerine kullanılan alet ve ekğpanların ve kimyasal maddelerinin durumunun kontrolü.
c) İşyerinde çalışan personelim belirli bir riske karşı durumu.
ç) Yaşlı, genç, engelli yada gebe yada emzirme sürecinde olan personelin için özel çalışma politikas ve kadın personel durumu.
Risk Analizi’nin Süresi ne Kadardır?
İş sağlığı ve Güvenliği Risk değerlendirme yönetmeliği’nin12. Maddesine göre yapılmış olan risk analizi;
a) Çok tehlileki sınıflarda bulunan işyerlerinde en fazla 2 yıldır,
b) Tehlikeli fınıfta bulunan işyerleri için en fazla 4 yıldır,
c) Az tehlikeli işyeri kategorsinde olan işyerleri için ise 6 yıldır. Buradan anlayabileceğimiz gibi, belirtilen süreler dolmadan risk analizinin yenilenmesi gerekmetedir. Fakat, aşağıda sıralayacağımız durumların ortaya çıkması durumunda busüreler değişir, sıralayacağımız bu hususlar yeni riskler doğurabileceğinden risk analizinin tamamen veya bir kısmının yenilenmesi gerekmektedir.
- İşyerinin başka bir yere talınması veya bir kısmın yenilenmesi.
- İşyerinde kulalınla ekipman, madde veya teknolojilerde olduğundan farklı değişiklikler meydana gelmesi.
- Meslek hastalığının ortaya çıkması, iş kazası yada neredeyse iş kazasının meydana gelmesi,
- İşyerindeki üretim yönetiminin değişmesi,
- Çalışma yeri ölçümü veya sağlık ölçümlerine göre yetkili tarafından elzem görülmesi,
- İşyerinin dışındaki nedenlerden dolayı işyerini etkileyebilecek sonuçların ortaya çıkması,
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasısı İhlaline Çok Ağır Para Cezaları Geliyor.
İş sağlığı ve güvenliği kanununun yükürmlülüklerini ve risk analizinin önemini detaylı bir şekilde anlattık ve 2016 yılı itibariyle istisnasız bütün işyerleri’nin kanunda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeleri gerektiğini belirttik. Peki yükümlülükleri yerine getirmeyen işyerlerini ne bekliyor?
İş Güvenliği ve Sağlığı kanununa uymamanın cezası ne kadar?
Diğer bir ifade ile İş Güvenliği ve Sağlığı yasasına uymayan ve umamakta ısrar eden işverenlere ne kadar ağır idarei veya para cezası uygulanacak?
İş Güvenliği ve sağlıyı yasasına uymayanların ne kadar ağır cezaya uğrayacağını bu tablodan görmek mümkün:
Tabloya bakarak bir yorum yapacak olursak İSG Kanunu para cezalarının oldukça yüksek olduğunu söylemek mümkün. Bazılarını inceleyecek olursak;
Yukarıda bahsettiğimiz Risk analizi yaptırmayan işyerine incelemeye gelen müfettişlerin sadece 2013 yılı için anında 3361 TL para cezası kesmeleri kuvvetle muhtemel.Fakat bu kadarla da kalmıyor, bununla birlikte 2014 yılı için ve her ayı kapsayacak şekilde aykırılık devam ettiği için 5041 TL para cezası uygulanıyor. Diğer bir bölümü inceleyecek olursak, acil durum tahliye planı yaptırmayan işyerlerinin alacağı her ay için 1120 TL, şayet bu durumun 1 yıl devam edeceğini varsayarsak 13.000 TL ye varan cezalarla karşı karşıya kalmak söz konusu.
Diğer bir örneğe bakacak olursak, sağlık memuru çalıştırmayan işyerleri aylık olarak 2800 TL idari para cezasına maruz kalabiliyorlar ve burada belirtilen cezalar her ayı kapsadığı içim katlamalı olarak gidiyor ve inanılmaz rakamlara ulaşabiliyor.Aynı şekilde burada belirtilen bütün cezalar her yılın başınd yeniden değerlendirme oranında arttırılabiliyor.
Cezaları burada sıralayarak elbette amacımız işverenleri korkutmak değil amacımız artık devletin İş Güvenliği ve Sağlığı konusunu ciddi anlamda masaya yatırdığının iyi anlaşılması.
İSG kanunu idari para cezası ile alakalı olarak paylaşmak istediğimiz diğer önemli bilgi ise,Haber Türk ‘de Ali Tezal tarafından yayınlanan bir makalede 2014 yılında cezaların uygulanmayacağı daha çok bilgilendirici ve rehberlik amaçlı teftişlerin olacağı, cezaların ise ilerleyen yıllarda uygulanacağı yönünde.
İş Güvenliği cezaları’nın 2014 yılında ikinci planda olacağını belirten Tezal, yazısında konuyla ilgili olarak İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Telefon Görüşmesi yaptığını belirtertmiş. Bu konuyla alakalı daha fazla deay almak için siteyi ziyaret edebilirsiniz.
Tezel, yasızında özetle 2014 yılının İş Güvenliği ve Sağlığı yasası ile birlikte ceza yılından ziyade işverenleri, bilgilendirici, yönlendirici ve diğer yıllalara hazırlayıcı bir yıl olarak geçeceği belirtiliyor.
Bütün İşyerleri Doktor Çalıştımak Zorunda mı?
İş Sağlığı ve Güvenliği’nin işverenlere getirdiği sorumluluklar ve yükümlülükler yeterince fazla ve aynı şekilde cezalar da bir okadar ağır. Fakat yanlış anlaşılan bir konu var ki o da her işyerinin doktor çalıştımak zorunda olduğu iddiası. Her işyeri doktor çalıştırmak zorunda değil, bu doğru bir iddi değil.
Şayet işveren işyerinde bir çok sebepten dolayı doktor veya iş güvenliği personeli çalıştıramıyor ise bu hizmeti dışarıdan satın alma imkanı bulunmaktadır. Bu hizmeti OSGB Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerinden alabilmektedir. OSB, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri kurum tarafından yetkilendirilmişlerdir.
Kısa bir süre öncesine kadar Türkiye genelinde çok fazla OSGB yoktu ama bu yıl itibariyle sayıları 1100 geçmiş durumda ve bu sayı giderek artmakta. OSGB ler özel kurumlar olabileceği gibi üniversiteler tarafından da kurulmuş olabiliyor. Kısaca özetleyecek olursak işyerinizde bir doktor veya iş güvenliği veya iş yeri hekimi çalıştımak istemiyor iseniz bu hizmetleri OSGB firmalarından temin edebilirsiniz.
OSGB ile anlaşma yaptıksan sonra OSGB yetkililieri perdiyodik olarak işyerinize gelerek, aylık olarak çalışan personele gereken hizmeti veriyorlar.OSGB personelinin aylık olarak ne kadar hizmet vereceği mevzuatta belirtilmiştir.
OSGB Seçiminde dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir?
Yukarıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı bir OSGB ile çalışma gereksinimi duyuyor iseniz mutlaka doğru bir OSGB seçmeye çalışmalısınız Çünkü firma işyeri yetkili olarak siz her ne kadar yasaya uyma noktasında titiz davransanız bile aynı titizliği OSGb de göstermeli ki hem hizmetlerden maksimum derecede verim alabilesiniz hem de sizden kaynaklanmayan hatalardan dolayı idari cezalara maruz kalmayasınız.
OSGB firmasından hizmet alırken ilk önce dikkat edilmesi gereken şey şüphesiz kurum tarafından izin alıp almadığından emin olunmasıdır.
Şayet OSGB yetki belgesinden yoksun ise vereceği hiçbir hizmetin kanuni geçerliliği yoktur ve bu işyeri sahibine ceza olarak dönecektir. Yalnızca OSGB’nin yetki belgesinin olması yeterli olmuyor, aynı şelilde hizmetleri sunan OSGb personeli , yani doktor veya uzman’ın da aynı şekilde kurumdan gerekli yetki belgelerini almış olması gerekiyor. Bu yetkilendirmeden yoksun olan doktor veya uzmanlar maalesef OSGB hizmeti sunamazlar.
OSGB den aldığınız hizmetler aunı zamanda kurum tarafından mutala onaylanması gerekmektedir. OSGB nin işyyerinizde yaptığı hizmet programnını İSG-KATİP programı üzerinde ilgili kuruma bildirip bildirmediğinden emin olun.
Bununla birlikte OSGB ile çalışarak fatura karşılığı aldığınız hizmetleri vergiden düşebileceğinizi bilmelisiniz.
Son olarak, OSGB ‘nin mümkünse referanslarını teyid edin.
OSGB Hizmetlerinden faydalanmak için ne yapılmalı?
Yazının bir önceki kısmında işyerleri’nin bir İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi veya doktor çalıştırma zorunluğunun bulunduğunu fakat maliyet olarak sorun yaratabildiği için bu hizmetinOSB lerden alınabileceğini yazmış ve akabinde OSGB seçiminde dikkat edilmesi gereken hususları sılamıştık. Şimdi OSGB hizmetlerinden nasıl faydalanılacağını ele alacağız.
Bir işerinin OSGB Hizmetlerinden faydalanması için bir OSGB Firması ile anlaşma düzenlemesi gerekir, anlaşma metnin kapsamı ve nasıl olması gerektiği, yani diğer bir ifade ileOSGB sözleşme örneği İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinde belirlenmiş.
OSGBile düzenlenecek olan sözleşmenin içerisinde kaç saat hizmet alınacağı kesinlikle belirtilmiş olması gerekir.
Fakat OSGB ile bir sözleşme imzaladıktan sonra işverenin sorumlulukları ortadan kalkmıyor. Yani OSGB ile çalışmaya başladıktan ve gerekli hizmeti satın aldıktan sonra işyerinde meydana gelebilecek kazalardan işyeri birinci derecede sorumludur, yani kazalarda sorumluluk işyeri sahiplerine ait.
Bunun OSGB nin hiçbir yükümlülük veya risk veya hukuki sorumluluk almayacağı anlamına gelmez. OSGB ve firma arasında yapılan sözleşme gereğince firmanın özel hukuk gükümleri çerçevesinde tazminat hakkı her zaman saklıdır.